Hepatit C Virüsü (HCV): bu virüs karaciğer kanseri ile yakından ilgilidir. HCV virüsü saptanan kişilerde ciddi karaciğer rahatsızlıkları olduğu gözlemlenmekle beraber karaciğer kanserine de rastlanmıştır. Ancak ne yazık ki günümüzde hala bu kansere karşı etkili bir aşı mevcut değildir.

Hepatit B virüsü (HBV): bu virüs HPV'den çok daha fazla bulaşıcı bir virüstür. Bu da bu virüsün çok çabuk bölünüp yayıldığını gösterir. Hastalık kan, vajina sıvısı ve diğer vücut sıvılarıyla bir başkasına bulaşabilir. Halk arasında 'sarılık' olarak da bilinen bu virüs karaciğer iltihaplanmasına yol açan bir virüstür. Bazı kişilerde HBV'ye karşı doğal bağışıklık bulunur. Bulunmayan kişilerde ise aşıyla koruma tedavisi uygulanır. Ancak aşı her hastada kesin bir çözüm yolu değildir.

Epstein Barr Virüsü (EBV): Dünya nüfusunun %95'inin bu virüsle kanser hastalığına yakalandığı düşünülmektedir. Bu da bu virüsle ilgili birçok çalışmanın olmasını sağlamıştır ve yapılan araştırmalara göre EBV virüsünün lenfoma, geniz ve mide kanserine yol açtığı sonucu ortaya çıkmıştır ve bu virüse karşı da bir aşı bulunmamaktadır.

Human Papilloma Virüs (HPV): Hakkında en çok araştırma ve çalışma yapılan virüs olup 130 'dan fazla alt grubu test edilmiştir. Çoğu HPV virüsü belirti göstermez ve kendiliğinden düzelir. Bazı hastalarda ise siğiller ve kanser öncesi lezyonlarla kendini gösterir. Kanser öncesi lezyonlar rahim ağzı, vajina, vulva, penis, anüs, ağız veya boğaz kanseri riskini arttırır. Bu kanserlerin neredeyse tamamı HPV16 ve HPV18 olmak üzere iki tip HPV'ye bağlıdır ve vakaların %70'ini oluşturmaktadır. Diğer kanserlerin %60 ile %90'ı HPV ile bağlantılıdır. HPV6 ve HPV11, genital siğillerin ve solunum yolu papillomatozisindeki yaygın nedenlerdir. HPV virüsü, cinsel ilişki yoluyla bulaşmaktadır ve cinsel organları enfekte etmektedir. HPV enfeksiyonları için bazı risk faktörleri vardır. Bunlar; ilk cinsel ilişkinin erken yaşta olması, birden fazla partnerle cinsel ilişki, sigara gibi zararlı maddelerle bağışıklığın zayıflaması gibi faktörlerdir. HPV, tipik olarak ten teması ile yayılır. En yaygın yöntemler vajinal ve anal sekstir. Bazen hamilelik sırasında bir anneden bebeğine de bu virüs geçebilir.

İnsan T-Lenfotropik Virüs (HTLV): Bilinen ilk retrovirüstür. Yani gen aktarımı DNA'dan RNA'ya değil bunun tam tersi olarak RNA'dan DNA'ya aktarım şeklindedir. Bu virüsün enfekte etkiği kişilerin %10'unda lenf kanseri gözlemlenmiştir ancak bu virüsün tam olarak hangi hastalıklara yol açtığı saptanamamıştır. Bu virüs için de bir aşı bulunamamasına karşın tedavi edici ilaçlar geliştirilmiştir.

Kaposi Sarkomuyla İlişkili Herpesvirüs (KSHV): Aids hastalarında daha sık rastlanır. Bu virüs sağlıklı bir insanı enfekte eder ve bağışıklık sistemini kontrol altında tutma kabiliyetiyle hiçbir belirti göstermez. Ancak farklı sebeplerden dolayı başlayan hastalıklarda bağışıklık sistemin çabucak çökmesine sebep olur. Bu virüsün ömür boyu olduğu düşünülmektedir. Tedavisi yoktur.

Merkel Hücreli Polyoma Virüsü (MCV): bu virüsün kansere sebep olduğu yakın bir zamanda keşfedilmiştir. Nadir ancak agresif bir cilt kanseri formudur. Ancak cilt kanseri olan her hastada bu virüse rastlanmamıştır. Bu yüzden bu virüsün kanser yapıp yapmaması halen tartışma konusudur.

0 Yorum Yapılmış "Kanser Virüsü"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin